Gercüş 30 yaşındaki Yalçın Yıldız, babasından öğrendiği kaya balı toplama işini hobisi haline getirdi. Boş zamanlarında dağların zirvesine yolculuk yapan Yıldız hem düzenli olarak arıların bakımını gerçekleştiriyor hem de topladığı kaya balının artan bölümünün kilosunu bin liraya satarak ekonomik kazanç elde ediyor. 
  Yalçın Yıldız, küçük yaşlarda babası ile birlikte dağ zirvelerinde arıların bakımını ve bal toplamayı öğrendi. Babası bir süre önce ölen Yıldız, arıların bakımını hobiye dönüştürdü. Tek başına dağların zirvesine çıkarak yaban arılarının bakımını gerçekleştiren Yıldız, aynı zamanda arıların ürettiği kaya ballarını da toplamaya başladı. Topladığı kaya balının kilogramını bin liraya satan Yıldız, hobini ekonomik kazanç haline getirdi.
  Kaya balı toplama işini rahmetli babasından öğrendiğini belirten Yıldız, "Bu iş bize onlardan kalan bir mirastır. Biz bu arıların bakımını yapmazsak bu arılar bir gün hepsi bakımsızlıktan telef olup gidecek. Bu işi hobi olarak yapıyorum bu benim için bir spordur, aşağıdan yukarıya doğru çıktığım zaman bütün stresimi atıyorum ve benim için çok zevkli bir iştir. Nasıl bir spor salonuna giderken farklı bir ruh haliyle giriyorsun ve spor salonundan nasıl farklı bir ruh haliyle çıkıyorsan aynı anı burada yaşıyorum bu benim için bir spordur. Hobi olarak yapıyorum bu bal sayesinde bir çok hastaya faydam dokunmuştur. Gördüğünüz gibi şuan arıların bakımını yapacağız. Arkadaşlarım halatla bana kovan, çamur ve pekmez gönderecek şuan yavru bırakma dönemi çünkü arıya yardımcı olmam gerekiyor bakım yapılmazsa bu tamamen yok olabiliyor" dedi.

  "Fazla çıkardığımız balın kilosunu bin liradan satıyoruz"
  Dağ zirvelerinde bal toplama işinin zor olduğunu aktaran Yıldız, "Eğitim aldığım için benim için zor değil. Başkaları için çok tehlikelidir çünkü en ufak bir hata kendilerini aşağıda bulurlar. Eğitimi alan kişiler için çok zahmetli bir iş değil. Bu işi rahmetli babamdan öğrendim küçükken onunla gelip giderdim. Ben bunun eğitimini Bursa’da aldım. Daha sonra AFAD Anda anda ekibinde gönüllü olarak çalışmaya başladım bir afet olayı olduğu zaman gönüllü olarak afet bölgesine gidebiliyorum. Köyümüzde çoğu zaman keçiler bu dağlık alanda mahsur kalıyor ve köy halkı beni çağırıyor bende gelip kurtarıyorum onları. Afet olduğu ülkemizin her yerinde çalışıyorum ve gönüllü olarak gitmeye devam edeceğim. Arıların bakımını mayıs ayında başlamıyor burada arı kovanın temizleyip geniş olanların ise ağzını kapatıyoruz. Temmuz ve ağustos ayında ise balımızı alıyoruz. 10 petekse yarısını alıp yarsını da arılara bırakıyoruz. Yani hepsini alıp arılara bir zararımız dokunmuyor. Eğer arı çok güzel çalışıyorsa bir tane arı kovanı bırakıyoruz. Bu bal tamamen organiktir elimizden geldiği kadar hasta vatandaşlarımıza veriyoruz. Bazen çok fazla çıkartıyoruz, fazla çıkardığımız zaman da satıyoruz. Çıkardığımız balın fiyatı kalitesine göre değişiyor. Bazen bin liraya bazen 800 liraya satabiliyoruz. Şuan indiğimiz yükseklik 95 metre ama bazen 130 metrelik kayalardan da inebiliyorum. Yükseklik sürekli olarak değişiyor burada. Tehlikeli bir iş bunun eğitimini alanlar için tehlikeli değil. Ben eğitim aldığım için benim için zor değil başkaları için çok zor ve tehlikeli bir iştir. Bu güzel bir spordur bütün gençlere tavsiyem bunun eğitimini alıp bu işi yapsınlar" diye konuştu.